- kazılı
- σκαμμένος, σκαφτός
Türkçe-Yunanca Sözlük. 2010.
Türkçe-Yunanca Sözlük. 2010.
kazilinė — ×kazilìnė sf. (2) žr. kazilinės 1: Kazilus pastatę ant trobos, geria kazilìnę J. Jau vainikas ant kazilų, reik kazilìnės Up. Vakar kazilìnę gėrėm Krtn. Ateik į kazilinę! Vkš … Dictionary of the Lithuanian Language
kazilinis — ×kazilìnis sm. (2) žr. kazilas 1: Jie sveria namus, deda pamatinius, kiša kazilinius rš. Jau ir kaziliniùs pastatė Rs … Dictionary of the Lithuanian Language
kazilinės — ×kazilìnės sf. pl. (2) 1. Šts išgertuvės gegnes pastačius: Kazilinès gersim Jrb. Kazilinės buvo kaip iš ožio rago Gd. Benga statyti kazilus, vakare gers kazilinès Lc. 2. Lnk gegnių pakėlimas; sūrio ir kumpio (medinio) iškėlimas ant trobesio… … Dictionary of the Lithuanian Language
korugan — is. 1) Ağaç gövdeleriyle yapılmış ve çevresinde kazılı çukuru bulunan, korunmaya elverişli, kare biçimindeki ev 2) ask. Ateş etmeye imkân verecek biçimde hazırlanmış delik ve mazgalları bulunan yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
mühür — is., hrü, Far. muhr 1) Bir kimsenin, bir kuruluşun adının veya unvanının tersine kazılı bulunduğu, metal, lastik vb.nden yapılmış araç, damga, kaşe 2) Bu araçla basılan ve imza yerine geçen ad Birleşik Sözler mührüsüleyman mühür gözlü mühür mumu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tavaf etmek — 1) bir şeyin çevresini dolaşmak Duvarlardaki mermer levhalara kazılı yazıları okuya okuya, kendi kendine, bütün mabedi tavaf etti. Y. K. Karaosmanoğlu 2) din b. İslam dininde hac ve umre sırasında Kâbe nin çevresini dolaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mühür — Bazı kişi ve kurumların, yaptıkları işlemi veya koruma altına aldıkları eşyayı belgelendirmek için kullandıkları kazılı damga vb. araç … Hukuk Sözlüğü